TÜRK ÇAYCILIĞININ TEMEL HARCINDA BİR HALK GİRİŞİMCİSİ
 
1879 yılında Rize Fındıklı (Viçe) Sümer köyünde dünyaya gelen Seferoğlu Ahmet (Ocaklı) Batum’da mısır, fındık ve ihtiyaç maddeleri ile ilgili ticaret yapmaktadır. Ayrıca dava vekilliği ile meşgul olmakta idi. köyünde karayemiş ve incir dalını saplayarak bahçede fidan haline getirip hayrına kolu komşuya dağıtmak, babasından kalan gelenek ve vasiyetidir. Bu şekilde çok sayıda fidan dağıtırdı. Batum’dan-Fındıklı’ya gidip gelirken Batum’da gördüğü çay bitkisini aynı iklime sahip kendi yöresinde de yetişeceği fikriyle kendi bahçesinde de yetiştirmeye başlar ve ürününü alır artık kolu komşuya meyve fidanı dağıtma işine çay bitkisini de ilave eder. Bunun üzerine 1912 yılında Batum’da, fındık çuvallarına doldurduğu çay tohum ve fidanları motorla ilk olarak Arhavi’ye getirir. Arhavi’de akrabaları vardır. Günlerden cuma günüdür. Cuma namazında camide ilan ettirerek halka çayın yararları anlatılır ve Sümer köyünde kendi yerinde çayı yetiştirdiğini mahsulünü aldığını halkında bunu yetiştirmesi için tohum ve fidan getirdiğini söyler halk bu fidanları ilk olarak görmektedir. Merak edip denemek isteyenlere tohum ve az sayıdaki fidanlardan numune bırakır. Orda daha sonra yine motorla fındıklıya geçer, orda ve diğer yörelere de dağıtmaya devam eder. Bu şekilde Batum’a gidiş gelişlerde çay tohumu getirmeye ve kendi bahçesinde yetişen çaylardan tohumu dağıtmaya devam edip halkı çay yetiştiriciliğine teşvik eder. O zamana kadar halk çay olarak ıhlamur çayı toplar ve içerdi. Bugün kullandığımız kuru çay bilinmezdi. Bir taraftan da elle nasıl kuru çay yapılacağını, mahsulün nasıl değerlendirileceğini anlatır. Bu çaba yörede çayın alt yapısını oluşturur ve çay ziraatına daha sonraki senelerde halkın kolaylıkla adapte olmasını sağlar.
 
Destek Kaynak = Kemalettin Kuzucu Kapı Yayınları( Bin Yılın Çayı Osmanlı'da Çay Ve Çayhane Kültürü Sahife 117-118) Ve Yöre İnsanları